Elbistan’da umutlar tükeniyor

HABERLER
Spread the love

Haber Merkezi: Depremin merkez üssü Maraş’ta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklamaya göre, 4 bin 879 kişi yaşamını yitirdi, 9 bin 243 kişi yaralandı.

Maraş Elbistan’ta ağır ilerleyen arama-kurtarma çalışmaları nedeniyle enkazdan canlı çıkma umutları da tükenmeye başladı. Enkaz çalışmaları ise ‘ses gelmediği’ gerekçesiyle bitirilip başka binaya geçme şeklinde ilerliyor. AFAD ekiplerinin yetersiz kaldığı bölgelerde yurttaşlar parayla tuttukları vinçler ile enkaz altındaki yakınlarını çıkarmaya çalışıyor.

Elbistan’da canlı kalmayı başarabilenler ve yakınları, “Cenazelerimiz enkazlardan çıkarılsın artık. Çadır istiyoruz, ama devlet bir bez parçasını bile getirmiyor” diyor. Yaşatılan zorluklara rağmen umudunu diri tutmaya çalışan Elbistan halkının umutları kırılıyor. AKP’li Elbistan Belediye Başkanı Gürbüz ise Elbistan’daki arama-kurtarma çalışmalarının tamamlandığı yönünde bir paylaşımda bulunuyor.

Ççadır ne konteynırın kurulmadığı, hava sıcaklığının eksi 15’e düştüğü ilçede, insanlar dışarıda ve ateş başında yaşamaya çalışıyor.

Mezopotamya Ajansı’na konuşan depremzedelerden Meral Döner, “Çok rezil bir durumdayız. Ne AFAD geldi, ne Kızılay. Ne çadır, ne ilacımız var. Soğukta donmak üzereyiz. Burada yaşayan kadınlar perişan durumda. Çocuğumun ateşi var ama ilaç bulamıyorum. Evim yıkıldı, 4 çocuğumu zorla çıkardım ve şu an gidecek yerim yok, gönüllüler tarafından gıda gönderiliyor ama bu yeterli değil. Çadır istiyoruz, istediğimiz bir bez parçası. Devlet bunu bile getirmiyorsa biz ne yapalım?” diye sordu.

Neriman Yüksek ise, “Ölülerimizi istiyoruz” diyerek isyan etti. Yüksek, “Biz çok zor durumdayız, yemek istemiyoruz, bizimle ilgilenmelerini istiyoruz. Yakınlarımız halen göçük altında, yakınlarımız halen orada ve çaresiz bir şekilde bekliyoruz. Enkazın altında insanlar var ama kimse ilgilenmiyor. Bize, ‘Binadan ses gelmiyor’ diyorlar ve ilgilenmiyorlar. Çok zor durumdayız, duyun bizi. Akrabalarımızın enkazdan çıkarılmasını istiyoruz ve bu çok büyük bir istek değil. Buradan bağırıyorum; ölülerimizi oradan çıkarın. TV’lere çıkıp ‘Yağmalama oluyor’ diyorlar, insanlar perişan ve susuz. Burada sadece gönüllü insanlar var, devlet burada yok. Dün bir ambulans geldi, nereden geldiklerini sordum, gönüllü bir ekip olduğunu söyledi. Yani bir kere bile devleti burada göremedik” dedi.

Elbistanlılar olarak her yerde dışlandıklarını söyleyen Mehmet Şeker adlı depremzede ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “Evim başıma yıkıldı ama kimse bize bakmıyor. Sabahtan akşama kadar yani 24 saat boyunca dışarıdayız ve ateşte ısınıyoruz. Biz, enkazın altından çıktık, ölmedik ama burada soğuktan öleceğiz. Her yerden yardım geliyor ama bu yetmiyor. Ben evimden çırılçıplak olarak çıktım. Eğer, adalet, hukuk varsa bizim barınma ihtiyaçlarımızı karşılarlar. Biz çile çekiyoruz, yeter artık! Tüm büyük ekipleri başka yerlere gönderdiler ve bizi ölümle baş başa bıraktılar, ölümle yüz yüze getirdiler. Bu kadar enkaz var ama ekip getirip insanları toprak altından çıkarmıyorlar. Bizim ne suçumuz var? Perişan durumdayız, bu mağduriyetimizi gidersinler. Devlet artık mağdurlara el atsın. Devlet bir kere de biz mağdurları düşünsün.”

Depremin yaşandığı günden beri dışarıda kalan Ali Yılmaz ise, “Bizler, Elbistan bölgesinde neler yaşıyoruz herkes görüyor. Biz, 10 kişilik bir aileyiz ve dışarıda kalıyoruz. Bizim imkanımız yok ki bir yere gidelim. Kimse bizim halimizi sormuyor. İlçemiz yerle bir oldu, evlerimizi kaybettik ama kimse bizim halimizi sormuyor. Biz çok mağduruz bize yardım etsinler” dedi. Neriman Karcı adlı kadın ise “Biz rezil olduk, perişan olduk, hepimiz hastalandık. Kimse bize yardım etmiyor ve barınacak yerimiz yok. Ölmemek için çadır istiyoruz ama onu da vermiyorlar” diye konuştu.

Enkaz altından yaralı olarak kurtulan Boran Varlık da, “İnsanları enkaz altından çıkarın artık” diyerek isyan etti. Varlık, “Deprem oldu binalar yıkıldı, ekipleri çağırdık kimse gelmedi. Biz, enkazda birini kurtarmaya çalışırken, altında kaldık. Enkazların altında yangın çıktı, itfaiye çağırdık ama kimse gelmedi. Üç gün boyunca enkaz altında olan bir çocukla konuştuk ama kimse gelmediği için hayatını kaybetti ve bugün uzuvlarını topladılar. İnsanlar ölüyor ve kimse kılını kıpırdatmıyor. İki gündür insan uzuvları çıkarılıyor, kimdir, nedir kimse bilmiyor. Biz aç bekleriz ama tek isteğimiz bu insanları enkaz altında çıkarmalarıdır. Çadır yok, devlet yok, açıklama yok” diyerek yaşananları özetledi.


Spread the love

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir