Ölen kim? hain Gorbaçov mu, Sosyalist olduğunu iddia eden Gorbaçov şahsında sosyal demokratlaşmış sosyalizanlar mı?

HABER ARŞIV2 POLİTİKA
Spread the love

30 Ağustos 2022 günü Dünya ve halk kitleleri için sıradan ve rutin denilebilecek bir gündü. Gorbaçov’un yani nam-ı diğer Gorbi’nin ölümü üzerine, sovyetik damarın besleyicisi Troçkist, Kaba Stalinci, olmayan ‘Stalinizm’in sörf tahtasında sörf yapan hareketlerin üyeleri bu sıradan günü, Gorbaçov’un ölümü sebebiyle dünya halk kitlelerine ‘sizin geleceğinizi yıkan kişi işte hain ‘Gorbi’ Gorbaçov’ diye sunmaya çalıştı. Elbette ana uğrak yerleri, reeli değiştiremeyen sanal ortam sosyal medyada bunu yaptılar. Ağızlarını her açtıklarında diyalektik ve materyalizm diyen insanların, bunca meta fizik ve idealizm salgılamasını nasıl okumalıyız? (Geçerken parantez niyetine not düşelim: Türkiye’de artık pek çok sol içi ve solu ilgilendiren mesele sosyal medyada tartışılıyor. Kurumlar arası ideolojik ve siyasi tartışmanın ve diyalog kanallarının karşılıklı tüketilmesi ve her ne hikmetse eleştirilen onca örgütsüz solcuya benzer bir şekilde örgütlü kurumların üyelerinin, birbirileri ile sosyal medyadan atışması, küfürlü tartışmaları Türkiye’nin mevcut sol hareketleri açısından sinik ve kinik bir sürece varıldığını ortaya koyuyor. Onlyfans (dijital fuhuş) tartışmalarından, Sosyal şovenizmi ve HDP etrafında kümelenen, savaştığı ulusal toprak parçalarında kendi burjuvazisini hedefe koymayan, dolayısıyla savaşını her anlamda yitirmiş, inceltilmiş şovenist hareketlerin oluşturduğu ittifaklara dair küfürlü tartışmalar dahi sosyal medyadan yürütülmekte.) Sovyet sosyal emperyalizmi; batı emperyalizmi ile 45 sonrası girdiği rekabeti, sosyalizme ve sosyalist insan kaynağına aykırı bir şekilde yürütmeye çalışırken, insana değil tekniğe, felsefeye değil bilimciliğe, gelecek nesillere ve özel emek sahipliğini kolektif emekle birleştirmenin yollarını aramaya değil üretici güçlerin gelişimi gibi oportünist politikalara ağırlık verince yıkılması kaçınılmazdı. Kaçınılmaz olan yaşandı. Nitekim Gorbaçov eliyle yaşanılan da tam olarak buydu. Bu gerçekliği ancak Haydar Kutlu gibi hainlerin ‘gelenek’ dediği yerden gelenler unutup sadece dünya halklarına ‘Gorbi’yi hain olarak sunarlardı/sunacaklardı/sundular.  Oysa Haydar Kutlu TBKP’sinden (çünkü ilk etapta bu sekter sovyetçiler ve torunları Gorbaçov’u bile Türk hakim sınıflarının rejimine nedamet getirircesine savunuyorlardı. Yetmez ama evet’e küfür eden bugünün torunlarının, dedeleri dünün işte bu derece liberalleşmiş kişilikleriydi. Ve bugün torunları Kemalizm noktasında aşırı liberaldir. Heyhat küfür ettikleri her şeyi taşıyan bu siyasetleri ve içimizden kopmuş bu sosyal şoven ve liberal harekete Dersim’de alan açan tasfiyeci revizyonizmi ve yalanlarını çamur yüklü çukurlara itmek Komünist dünya görüşümüzün ve Komünist dünya’yı yaratma motivasyonumuzun bizlere yüklediği ana görevdir.) Bugünün TKP’sine  TİP’ine baktığımızda irili ufaklı pek çok Troçkist yapıya baktığımızda gördüğümüz gerçek şudur: Saati sovyet sosyal emperyalizmine ayarlı pek çok hareketin ve üyelerinin Komünizm’den ve komünist ilkelerden geriye düşmüş 19. yy ve 20. yy Marksist hareketler içerisinde etkin sosyal demokrasiyi Gorbaçov şahsiyetinde bugün Türkiye’de tekrar etkin hâle getirdikleri gerçeğidir. O halde Gorbaçov’a hain diyenlerin Gorbaçov’dan farkları, farklılaşmış yönleri nedir? Bugün düne göre Kemalizm’le hemhal olmuş sosyal demokratlaşmış bu hareketlerin ve üyelerinin iddialarının kofluğu bakidir. Bugün dünün pek çok sovyetçi devrimci hareketinde görülen sosyal demokrasi, inceltilmiş şovenizm, sosyal şovenizm tam olarak nereye oturmaktadır?  Gorbaçov şahsında geriye düşme hâlinin ve bu geriye düşmüş dünün sekter sovyetik hareketlerindeki: iradeciliği, idarecilikle, devrimciliği, demokratizmle değiş tokuş yapmış sürecin tartışılması gerektiği bir kez daha bilim tarafından ve nesnel süreç tarafından önümüze koyulmuştur. Gorbaçovculuğun, Gorbaçov’u hain diye anan aslına rücu etmiş hareketlerin nereye vardıklarını iyi okumamız gerektiğini unutmamalıyız. Lenin’in dediği gibi oportünizmin yalancı ve sahtekar tavrına karşı ‘’yalancıların maskesini indirmeli, körlerin gözlerini açmalıyız’’ Hain Gorbaçov mu? Yoksa Gorbaçov’la beraber Gorbaçov’culaşmış, devrim iddiasından geriye düşmüş, sosyal demokratlaşmış hareketler mi? İşte hiç olmadığı kadar tartışılması gereken bir konu.


Spread the love

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir