Kızıldere’de katledilişinin 40. yılında Mahir Çayan ve Yoldaşlarını devrimci sorumluluk, örnek oldukları kararlılık ve anılarını saygıyla ve değerlerimiz olarak sahipleniyoruz. Mahir Çayan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Cihan Alptekin, Ömer Ayna,Hüdai Arıkan, Nihat Yılmaz, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy, Sinan Kazım Özüdoğru yaşamları ve mücadeleleri ile devrimci dayanışma, feda ruhu, savaş kişiliği, dağları devirme azmi ile her biri savaş siperlerimizdir. Göndere çektiğimiz kızıl bayraklarımızdır.
Post-reformizmin sistemin gücü ve derinliğine egemenliğini vaaz ederek silahlara veda ruhuyla kitlelerin enerjisini ve öfkesini dar alana hapsetmesi ne yazıkki köklü bir devrimci mücadele geleneği olan Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında da uzun bir zamandır etkisini sürdürdüğü şartlarda, 1971 devrimci çıkışının öznesi olan bu kuşağın Mahir Çayan ve 9 yoldaşının Kızılderede, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan Ve Yusuf Aslan’ın Darağacında, İbrahim Kaypakkaya, Ali Haydar Yıldız’ın Vartinik te çatışma ve Diyarbakır Zindanında işkencede katledilmeleri ile yokedilmeye çalışılan silahlı devrim geleneği çığ gibi büyüyen silahlı, silahsız kitlesel mücadele ile yükselen devrimci dalga, milyonlarda kurtuluş umudunu yeniden yeşertmişti.
71 devrimciliği ve önderlerinde somutlanan devrimci bilinç, irade ve kararlılık yeni bir askeri faşist cunta ve sonrasında cuntaları aratmayan, halka karşı savaş konseptleri ile hareket eden MGK güdümlü hükümetler silsilesinden sonra ABD’nin halklara karşı ”düşük yoğunluklu savaş” ve ”Önleyici savaş” stratejileri ile SSCB döneminde Yeşil kuşak projesi ile yarattığı ve yaygınlaştırdığı islamcı kontra çeteler, İslamo Faşist Recep Tayyip Erdoğan gibi diktatörler üzerinden Yarı sömürgelere, bağımlı ülkelere direkt savaş, vekalet savaşları ile direnc kırma, teslim alma, yıkımlar yaratma pratikleri sürecinde dahada önem kazanmaktadır.
Dünya çapında krizle son demini yaşayan Emperyalist sistem karşısında 71 devrimciliğinin mirasçılığı, sistem içinde kendine yer açma ufkuyla gelgitleri yaşayanlara koltuk değneği olmak değil sistemi ve devleti yıkma hedefli devrimciliktir. THKP/C ile Mahir Çayan ve yoldaşlarının THKO ile Deniz, Hüseyin, Yusuf ve yoldaşlarının TKP(ML) ile İbrahim Kaypakkaya, Ali Haydar Yıldız ve yoldaşlarının yarattığı silahlı devrim hareketi yolumuzu aydınlatıyor.
Kızıldere de Mahir Çayan ve Yoldaşlarının yaşamları pahasına verdiği mesajı doğru okuyanların geliştirdiği devrimci savaş geleneği bugünlere ışık tutuyor. Emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı demokratik hak mücadeleleri ve yasal cı parlemantarist mücadeleye sıkıştırılmış direnişle, selefist islamcı/kemalist faşist devletin halkın üzerine kabus gibi çöken karanlığının yırtılıp atılamayacağı yaşam pratiği ile sabittir. Dünden, devrimci, komünist mücadele geleneğinden günümüze miras kalan bu mesajı yaşam pratiğimizle yükseltelim; Kızıldere Son Değil Savaş Sürecek.